İçeride Enflasyon ve Siyaset Gündemi, dışarıda Fed toplantısı izlenecek.
Yurtiçi piyasalar Pazartesi günü Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle kapalıydı. Çarşamba günü Nisan ayı Enflasyon ve Perşembe günü yılın 2. TCMB Enflasyon Raporu yeni haftanın en önemli gündem maddeleri konumunda. TÜFE’nin aylık bazda %2,5 arttığını (Nis.22: +%7,3); ancak yıllık TÜFE’nin, baz etkileri kaynaklı olarak, %50,5’ten %43,8’e gerilediğini tahmin ediyoruz. TCMB’nin son Enflasyon Raporunda (2023/I) 2023 ve 2024 yılsonu enflasyon tahminleri sırasıyla %22,3 ve %8,8 seviyesindeydi. Ancak, TCMB’nin son Piyasa Katılımcıları Anketine göre 12 ay ve 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla %31,0 ve %17,5 seviyelerinde. TCMB’nin yılsonu tahminlerinde bir miktar yukarı yönlü revize görebiliriz. Hazine’nin hafta başında gerçekleştireceği ihraçlara ek olarak, Salı günü Nisan ayı İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI); Çarşamba günü Mart ayı Reel Sektör Net Döviz Pozisyonu; Perşembe günü Nisan ayı Reel Efektif Döviz Kuru; Cuma günü Haftalık Para, Banka, Menkul Kıymet ve Rezerv İstatistikleri haftalık yurtiçi ekonomi takviminde öne çıkan diğer başlıklar olarak sıralanabilir. Ayrıca, payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 1Ç23 dönemi finansal sonuç açıklama süreci bu hafta da sürecek. Son not olarak, yaklaşan seçim tarihi nedeniyle siyasi gündemin piyasaların yakın takibinde kalmayı sürdüreceğini de not edelim.
Küresel piyasaların da önemli bir bölümü Pazartesi günü tatil nedeniyle kapalı olacak. Ayrıca, haftanın ilk yarısında Çin, ikinci yarısında da Japonya piyasaları tatil nedeniyle kapalı olacak. Çarşamba günü ABD Merkez Bankası (Fed) ve Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararları haftalık küresel ekonomi takviminin en kritik başlıkları konumunda. Fed’in bu toplantıda 25 baz artışla hedef fonlama faizi aralığını %5,00-5,25 aralığına yükselterek bekle-gör sürecine geçmesi beklenmekte. Ancak, açıklanan bankacılık sektörü bilançolarının bazı küçük-orta ölçekli bankalara yönelik endişeleri canlandrması sonrasında herhangi bir artış yapılmama ihtimali dillendirilmekte olsa da son bir artışla beklemeye geçilmesini daha olası görüyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın da faiz artışlarına 50 baz puan ile ya da 25 baz puana yavaşlayarak da olsa devam etmesi beklenmekte. Her iki merkez bankasının alacağı faiz kararları ile basın toplantısında yapacağı sözlü yönlendirme de oldukça önemli olacak.