BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Engin Kaplan 24 Nisan Cuma günü Bodrum Gündem Canlı Yayında Fatih Bozoğlu’nun konuğu oldu

BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Engin Kaplan 24 Nisan Cuma günü Bodrum Gündem Canlı Yayında Fatih Bozoğlu’nun konuğu oldu.

Söyleşi tahmin ya da yorumdan öte somut başlıklarda durum tespitleri, sorun tespitleri ve çözüm önerileri etrafında gerçekleşti.

• Bankalar,
• Çekler,
• Kiralar,
• Çalışanlar,
• Turizm ve Mavi Yolculuk,
• İnşaat sektörü
• Eğitim kurumlarının mücbir sebep kapsamında olmaması
• Yerel esnafın işbirliği başlıkları üzerinde özellikle duruldu.

Engin Kaplan’ın başlıca ifade ve tespitleri şu şekilde.

BANKALAR

Özel bankaların ne ekonomik, ne toplumsal, ne psikolojik olarak bir ihtiyaç olmadığı aksine bir yük olduğu zaten biliniyordu, bu durum içinde bulunduğumuz süreçte daha da somutlaşmıştır.

Devlet bankalarının önemi ve gereği bu süreçte daha çok öne çıkmıştır.

Özel bankalar parayı satın alabilecek kabiliyetteki firmalara, standart finans kuralları ile para satmaktan başka bir şey yapmamaktadır. Bu global krizden de en olumlu etkilenen kurumlar olmuşlardır.

Pandemi sürecine destek olmak, bu süreçten ekonomik, toplumsal ve yapısal zarar görülmemesi yönünde bir refleksleri yoktur. Olması da beklenemez Örneğin BASEL kriterleri bir reyting, teminat, borçlanma ve faiz döngüsüdür. Sistemlerin bu döngülere dayandığı alanlarda beklentilerin de gerçekçi olması gerekir. Devlet bankalarının verdikleri destekler elbette yeterli olmadı. Ama kesinlikle nefes oldu. Hükümetin de desteklerin artması gerekliliğini bildiğini ve bu yönde planlamalar yaptığını düşünüyorum ve umuyorum.

Bu tartışmalar tüm banka çalışan ve yöneticilerinin dışındadır. Kendileri dostumuz arkadaşımızdır ama realite budur.

Kredi ertelemelerinde mevcut piyasa faiz oranı değil ertelenen kredinin faizi uygulanıyor.

KGF desteklerinde şubat sonu istihdam oranının düşmemesi şartı uygulanıyor.

Krediler şirketlerin zaten var olan limitlerinden kullandırılıyor.

Krediler zaten var olan piyasa faiz oranından kullandırılıyor.

Kullandırılan kredilere başka risklerin kapatılmaması ya da vadelide bekletilmemesi şartı koşuluyor.

Bu ve buna benzer uygulamalar içinde bulunduğumuz sürece hiç faydası olmayan ama esnafın önünde hayatta kalması için bariyerler teşkil eden uygulamalardır.

ÇEKLER

İnfazı durdurulan çekler 20 Mart öncesi yazılan çekler değil, içinde bulunduğumuz dönemde yazılan çekler olmalıdır. 2 yıl önce icra takibine karar verilmiş bir ödememe durumunun bugünkü süreçle ilgili değişikliğe uğramasının faydası yoktur. Aksine 1 Mart’tan itibaren yazılan çekler ile ilgili hızla müdahale gereklidir. Çeki yazılan iş insanının kredi limitleri dondurulmamalıdır. Manevra kabiliyeti, ticaretini sürdürme, hayatta kalma şansı elinden alınmamalıdır.

Çeklerin yazılması konusunda bir rahatlık durumunun, ihtiyacı olmayanın da çekini yazdıracağı yönünde durumlar doğuracağına inanmıyorum. Bizim iş ahlakımız Ahi kültüründen gelir. Çek yazılması bizim esnafımız için sadece ekonomik bir durum değildir. Bir ticari nişandır.

Ama çeklerini yazdırmayan firmalar için finansal ve vergisel kaldıraçlar yaratılarak ödüllendirilebilir.

KİRALAR

İş yeri ve ev sahiplerinin güçleri yettiği kadar bu süreçte yardımlaşmasını, mümkünse erteleme, değilse bölüşme gibi yolları tercih etmelerini rica ediyoruz. Bunu yapan çok sayıda mal sahibi olduğunu biliyoruz. Buna kimse zorlayamaz onları, her işletmenin ve kişinin de kendine has durumları ve planları olabilir. Ama herkes on dakika vicdanı ile konuşursa en doğru tercihi yapacaktır. Gün vicdanlı olma ve yardımlaşma günüdür.

ÇALIŞANLAR

Çalışanlarımız ailemizdir. Bizler de aile reisine düşen görevleri yerine getirmeli, bugün tam olarak patronluk yapmalıyız. Çalışanlarımız toplumu oluşturuyor. Bu sorumluluğu iş dünyası ve işveren kesimi unutmamalıdır.

TURİZM ve MAVİ YOLCULUK

Temmuz ayında marşa basma potansiyelini baz alarak her türlü hazırlığımızı yapmalıyız. Buna hem yapısal hazırlıklar hem de pazarlama, yenilenme, konsept hazırlıkları gibi konular dahildir. Ama temmuz ayında tamamen bitmiş bir pandemi gerçeğinden söz edebileceğimizi sanmıyorum.

Bodrum’u tüm dünyadan farklılaştıran özellikler, pandemi sonrası turizmin evrilmesini beklediğimiz yönle örtüşmektedir. Daha özenli, daha niş, daha kaliteli ve yeni nesil turizm uygulamaları yapabildiğimiz taktirde Bodrum’u pandemi sonrası süreçte büyük fırsatlar beklemektedir. Otellerimizin ve sektör temsilcilerinin bu yönde çalışmaları olduğunu biliyorum.

İNŞAAT

İnşaat sektörü Bodrum’un lokomotif sektörü değildir.

Turizm sektörü Bodrum için korunması, kalitesinin yükseltilmesi, çeşitlenmesi gereken tek sektördür. Geri kalan tüm sektörler gibi inşaat da ihtiyaç oranında büyümelidir.

Bodrum’un betonla talan edilmesi durumlarında Bodrum’lu yerel firmalarını görmeniz çok zor.

İnşaat sektörünün bu dönemde çalışmak zorunda kalmasının teknik sebepleri var. Çalışan işçilerin memleketlerine gidememesi, buna benzer sebeplerden üretimin devam etmesi zorunluluğu gibi.

EĞİTİM

Özel eğitim kurumlarının ve okul öncesi özel kurumların mücbir sebep kapsamında yer almaması bu çok önemli alanlarda tehlikeler barındırmaktadır.

Yerel Esnaf ile İşbirliği

BESİAD’ın mottosu yerel esnafın güçlenmesidir. Fakat bazı realiteleri bir yana bırakarak bu konuda başarılı olmamız imkansız.

Yerel esnaf, tercih edilmek için çaba sarfetmeli, yenilenmeli, iletişim ve pazarlama kanallarını kontrol etmeli, dijitalleşmeli ki;  talep ile buluşabilsin. Burada fiyat, hizmet, farklılaşma, iletişim ve pazarlama çok önemli. Bunların eksik olduğu bir denklemde sadece yerel esnafı koruyalım söylemi amaca hizmet etmez.

BU SÜREÇTE BESİAD

BESİAD pandemi sürecinin ilk günlerinden itibaren detaylarını reklam etmeyeceği çok sayıda alan ve süreçte aktif yer aldı. Hem belediyemiz, hem kaymakamlığımız hem devlet hastanemizle sürekli iletişim ve çalışma içinde oldu. Olmaya devam ediyor. Bu konularda değer yaratmak için sıraya giren güzel yürekli üyelerimize, bu güzel ve iyi işlerde benim de aracı olmama vesile oldukları için teşekkür ederim.